Binicilik 6 4

plavix

plavix redirect

buy abortion pill online usa

purchase abortion pill online blog.meyerproducts.com

against abortion facts

abortion complications igliving.com

naltrexone reviews for opiate addiction

naltrexone reviews for opiate addiction

Binicilik

İnsanoğlunun yaşamında tarihin ilk çağlarından itibaren yerini almış olan at, tarihi serüveni içinde birçok değişik maksatlara hizmet etmiştir. Atın sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri birer birer keşfeden insanoğlu, en hızlı ulaşım vasıtası olarak hep onu kullanmış, müteakip dönemlerde tarımda, taşımacılıkta ve posta hizmetlerinde onun gücünden ve süratinden istifade etmiştir. Binlerce yıl boyunca savaşlarda bir harp vasıtası olarak insanlık tarihinin dönüm noktalarını belirleyen muharebelerde hep son sözü atlar ve atlı birlikler söylemiştir. 

Günümüzden 4 bin yıl önce Orta Asya’daki Türklerin atı binek hayvanı olarak kullandıkları bilinmektedir. Ata sağlam oturmanın ve üzenginin önemini ise ilk olarak Kafkas kökenli İskitler kavramışlardır. At sırtında savaşan ve avlanan en eski topluluk olarak Hititler tarihe geçmiştir. Ksenophon’un "Hippike" adlı kitabı, binicilik konusunda yazılan ilk kitaptır. Bugün de kullandığımız yöntemlerle atın zor kullanmadan eğitilebileceğini ilk ileri süren kişi, "Ecolé de Cavalerie" adlı kitabın yazarı François Robichon de la Guérinière'dir.

Türkler, Orta Asya'da göçebe olarak yaşadıkları eski çağlarda iyi biniciydiler. Eski Türklerin çöğen, cirit gibi at sırtında oynanan oyunlarda usta oldukları bilinmektedir. Ama yerleşik yaşama geçildikçe ve Osmanlı döneminde, özellikle kentlerde binicilik önemini yitirmiş ve askeri amaçlarla sınırlı kalmıştır. 1913'te Sipahi Ocağı'nın kurulmasıyla biniciliğe yeniden önem verilmeye başlanmıştır. Özellikle cumhuriyet döneminde binicilik sivillerin de ilgi gösterdiği bir spor haline gelmiştir.

Temelinde barındırdığı doğa ve hayvan sevgisi sayesinde bir yaşam biçimi olan binicilik, bireyin yeryüzünün en soylu varlıklarından biri olan at ile birbirlerini tanıyarak, etkileyerek ve nihayette tamamlayarak oluşturdukları uyumu, kendilerini izleyenlere en estetik biçimde sundukları bir sanat olarak tarif edilebilir.

Binicilik; atı iyi durumda kullanma sanatı olup bu iyi durum, atı tam yerinde, sakin, zamanında, güven içinde ve olabildiğince işe uygun kuvvet sarf ettirerek kullanma becerisidir.

FEI; Uluslararası Binicilik Federasyonu’dur. FEI’nin resmi olarak kabul ettiği branşlar; at terbiyesi, engel atlama, üç günlük yarışma, atlı dayanıklılık, atlı araba ve atlı jimnastiktir (FEI, 1985, s.6-12).

At Terbiyesi: Atın fiziğinin ve yeteneğinin uyumlu olarak geliştirilmesini amaç edinmiş, binici ile at arasında mükemmel bir uyum oluşmasını sağlayan branştır. 

Engel Atlama: Çeşitli konumlarda hazırlanmış engelli bir parkur üzerinde, yarışmacı ve at ikilisinin denendikleri yarışmadır; amacı uyum, doğruluk ve eğitimi test etmektir.

Üç Günlük Yarışma: Tüm olimpik branşları içeren bir yarışma olup bir binicinin aynı atla üç gün üst üste bu dallardaki biniş tecrübesini ortaya koymasını sağlamak amacı ile düzenlenmektedir. 

Atlı Dayanıklık: Atın sürat ve dayanma yeteneğinin test edildiği bir yarışma türüdür.

Atlı Araba: Arazide yapılan aheste bir sürüşten, kısa mesafe yarışlarına veya arazide yapılan büyük yarışlara kadar herkes için bir şeyler içeren ve sürekli gelişen bir spordur. Dünyanın dört bir yanında tek atın, çift atların veya grup atların çektiği atlı araba yarışları, günümüzde de tüm heyecanıyla yapılmaya devam etmektedir.

Atlı Jimnastik: Çılbır ipi ile bir daire üzerinde ve atın doğal yürüyüş kararlarında, bireysel veya ekip olarak at üzerinde zorunlu veya serbest jimnastik hareketlerin icra edildiği bir branş olup değerlendirmeler hakemler tarafından hareketlerin artistik ve zorluk derecelerine göre yapılmaktadır.

Yazar :

Facebookda Paylaş

Diğer Ara Geçiş Konuları