Uluslararası Ticari Sözleşmeler 5 2

pregnancy test calculator

when to take a pregnancy test calculator based on conception open

where to buy ru 486 abortion pill

buy abortion pill

lexapro weed and alcohol

weed lexapro withdrawal femchoice.org

 

Uluslararası Ticari Sözleşmeler

Sözleşmeler, günlük hayatta örf ve adetlere dayalı ve alışılagelmiş işlemler olarak uygulanmaktadır. Birçok kişi gerek özel hayatlarında, gerek ise iş yaşamlarında farkında olmadan sözleşmeler ile taahhüt altına girmektedir. Fakat öncelikleri işlerinin yapılması olduğundan, sözleşmelerin hukuki niteliğini hiç düşünmemektedirler. Sözleşmeler âdeta işlerin başlaması için bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu da toplumumuzda sözleşmelerin mahiyetinin ve yaptırımlarının anlaşılmadığının göstergesidir.

 

Hukuksal yönden sözleşmeler, farklı menfaat ve amaçlarla bir araya gelen iki veya daha fazla gerçek/tüzel kişinin, hukuki sonuç doğurmak maksadıyla karşılıklı olarak iradelerini açığa vurmaları sonucu oluşmaktadır.

Globalleşen dünyada uluslararası ticari sözleşmeler her geçen gün daha büyük önem kazanmaktadır. Her ne kadar uluslararası nitelik taşıyan sözleşmelere günlük hayatta sıkça rastlanmasa da günümüz ticaretinin ülke sınırlarını aşması çok uzak değil.

Bir sözleşme nasıl uluslararası nitelik kazanır?

 

Taraflardan en az biri farklı bir ülke vatandaşı veya ikametgâhı, iş merkezi, mutad meskeni farklı bir ülkede bulunuyorsa ya da sözleşme konusu ülkenin sınırlarını aşıyor ise sözleşme uluslararası nitelik kazanmaktadır.

 

Bu sözleşmeler genellikle ekonomik nedenlerle yapılan ticari sözleşmelerdir. İşlemler uluslararası boyuta taşındıklarından bu ekonomik ticari sözleşmeler hukuki çerçeveyle belirlenmelidir. Farklı ülkelerde yapılan ticari sözleşmeler tarafların, ülkelerin milli hukukları ile bağlı tutulmalarından ve uygulamalarında farklılık arz etmesi nedeniyle tarafları zor duruma düşürebilmektedir. Farklı ülke vatandaşlarının hukuk, örf ve adet yönünden görüş ve irade birliği edinmesi zor olacaktır. Sorunların giderilmesi için taraflara rehberlik edecek genel şartlar, tip sözleşmeler, anlaşmalar, yazılı hale getirilmiş veya teamül haline gelmiş kurallar oluşturulmuştur. Belirtilen kural, anlaşma ve tip sözleşmeler ile farklı ülkelere mensup kişiler harmonize edilmiş ortak hukuk kuralları ile bağlı olacağı gibi, eşit oranda hak ve borca da sahip olmaktadır.

 

Sözleşme serbestîsi kuralı uyarınca, kişiler hiçbir hukuki engel veya sınırlama ile karşılaşmadan diledikleri sözleşmeyi yapılmasına imkân verilir. Sözleşmelerde milli hukuk kuralları çerçevesinde taraf iradelerinin ön planda olması önem arz eder. Uyuşmazlıkların çözümünde hukukun oynadığı büyük rol, uluslararası sözleşmeler söz konusu olduğunda daha da önem kazanmaktadır.

Uluslararası ticari sözleşme hazırlanmasında ve sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların çözümü konusunda objektif bir hukuk düzeni bulunmadığından, tarafların iradeleri önemli hale gelmektedir. Bu nedenle taraflar, sözleşmeyi tasarlarken ileride oluşabilecek sorunları önceden öngörmeye çalışmalı ve bu hususları sözleşme kapsamına eklemelidir. Henüz sözleşmesel ilişkiyi kurmadan, ileride doğabilecek sorunları öngörmek oldukça zor olduğundan, uluslararası hukuk düzeninde taraflara rehberlik etmeye yönelik yöntemlerden biri olan tip sözleşmeler, bu konuda taraflara oldukça kolaylık sağlamaktadır.

 

Tip sözleşmeler

Standart sözleşmeler olup, taraflar, sözleşme içeriğinde bulunan hükümleri kendi durumlarına adapte ederek zamandan tasarruf etmekte ve ayrıca birbirlerini herkesçe bilinen ve dünyanın her yanında uygulama alanı bulan hukuki uygulamanın temel kuralları ile de bağlamaktadır.

 

Tip sözleşmelere verilebilecek en temel örnek “Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu” (Federation Iternationale des Ingenieurs Conseils) tarafından hazırlanan ve adı federasyonun baş harflerinden kısaltılan FIDIC tip inşaat sözleşmesidir. FIDIC tip sözleşmeleri, uluslararası ilişkilerde, iki veya daha fazla ulus mensubu tarafların fikir birliğini sağlamalarının zorluğu karşısında ihtiyaç sonucu oluşturulmuştur. İnşaat ilişkisi kuracak uluslararası tarafları, sözleşme şartları ile bir araya getiren FIDIC sözleşmesinin tarafları bağlayıcı hukuki niteliği yoktur. Taraflar, FIDIC kapsamındaki hükümleri kendi sözleşmelerine aynen koyabilecekleri gibi, özgür iradeleri ile hükümlerde değişiklik yapabilir ve kendi durumlarına adapte edebilirler. FIDIC tip sözleşmesi 1987 yılı baskısı ve 1999 yılı baskısı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır ve taraflar öncelikle hangi baskıyı kullanacaklarını belirlemelidir. Her iki sözleşme baskısında da uyuşmazlıkların çözüm yolları açıkça belirlenmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık oluşması durumunda hangi yollara başvurulacağı hususu açıkça belirtilmiştir.

 

 

Sonuç olarak, T.C. Anayasası’nın 90. Maddesinde uluslararası (milletlerarası) sözleşmeler kanun hükmünde sayılmış olup, iç hukuk düzenin üstünde bulunmaktadır. Bu nedenle, uluslararası sözleşme yapacak tarafların, milli hukuk kurallarının yerine, harmonize edilmiş ve dünyanın her yerinde uygulama alanı bulan uluslararası hukuk kurallarını esas almaları gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

Yazar :

Facebookda Paylaş

Diğer Tema Dışı Konuları