
cheap abortion pill kit online
buy abortion pill kit online
fyter.cn Marka'nın Sentezleri
Sınır tanımayan hayal gücünün bir ifade şekli olan ''sanat'' hayatımızın sınırlarını aşındırmakta, bu potansiyeli çeşitli şekillerde biçimlendirmekte; adeta bir ressamın tuvaline aksettirdiği hayatın kesitlerini farklı yöntemlerle insanlığa sunmaktadır. Sanat, bir duygu yoğunluğunun insan beyninde o an oluşturduğu fotoğraf karesidir. Sanat hayatın ta kendisidir. Kısaca yaşamın her alanında, insanlık var olduğundan bu yana sanat, hava, su gibi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.
Sanatın olduğu yerde aslında bir markanın oluştuğu ve güçlü markaların da aslında sanatın bir parçası olduğu söylenebilir. Bir aşçının, yıllar yılı lezzetini kaybetmeyen ve insanlar tarafından övgüyle bahsedilen kendine özgü yemekleri, usta bir kalemin mürekkebinden akan düşünceler, fotoğrafçının bir fotoğraf karesinde hayatı yakalamaya çalışması gibi pek çok şey bir marka oluşturmaktadır.
Tarihsel şöhretleryazarlar, sanatçılar, politikacılar, askerler ve geçmişin izlerini üzerinde taşıyan tarihi yapıtlar, kuşaktan kuşağa aktarılarak, ülkelerin tanıtımında da turistik markalaşmanın oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Çeşitli logolarla, ifadelerle özelliklerini sembolize eden ülkeler, turistik destinasyonlar, firmalar, ürünler vs. çekim gücü kazanarak markalaşmayı hedefler.
Marka kavramı hayatın her alanında olduğundan, günümüzün en çok girdi sağlayan sektörlerinden biri olan turizm sektöründe de yeri ve önemi şüphesiz büyüktür. Turizmde marka denildiğinde; marka şehir, marka bölge, marka ürün gibi farklılığıyla, cazibesiyle turisti çeken her şey markayı ifade eder. Aynı fiyat ve aynı kalitede görünen iki benzer konumdaki yeri/ürünü birbirinden ayırt etmeyi kolaylaştıran ve o yerin tercih unsuru olmasını sağlayan bir özellik olarak marka öne çıkmaktadır. Geniş anlamda düşünüldüğünde, her şeyin aslında bir marka olduğu fikrini çürüten bu anlayış, rekabetin arttığı günümüz koşullarında kaliteyi, çeşitliliği, farklılaşmayı, en az maliyetle- maksimum kar elde etmeyi gerçekleştirerek, tüketiciyi ikna etme-etkileme çabasına giren bir anlayışı ortaya koymaktadır. Bu nedenle talebi arttırıcı, planları fikirden hayata geçirebilecek bir istihdama ihtiyaç vardır.
Turizm- sanat - marka kavramları, her biri kendi içinde ayrı birer bilinci temsil eden olgular olmasına karşın, bir araya geldiklerinde kaynaşan kavramlar olarak uyumu oluşturmaktadırlar. Turizm sanatla iç içe olan bir sektördür. Çünkü düzenlenen her bir sanatsal etkinlik, turistler için olumlu bir marka imajı yaratmaktadır. Geleneksel festivaller, sergiler, halk oyunları, tiyatro vb. kültürlerin sembolleridir. Turistik tanıtımda öne çıkan ''Anadolu Ateşi'' gibi Türk halk dansının uluslararası platformda temsilini sağlayan dans grupları, Eurovision da kazanılan milli başarılar, birçok şehirde düzenlenen festivaller milli değerlerin birer simgesidir. Bu ifadeler tüketiciler tarafından benimsendiği vakit, marka kimliğini oluşturmaktadır. Tarihi eserler, müzeler, kaleler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, camiler, ikon yapılar, sanatsal değer niteliğinde olan turistik cazibe unsuru kalıntılardır. Bugün turizmden en çok döviz girdisi sağlayan ülkeler, kendileriyle özdeşleşmiş mimarileri, sanat eserleri, kalıntılarıyla talebi çekmektedir. Paris'in Eiffel kulesi, İtalya'nın Pizza kulesi gibi…
Ülkemizde de doğal ve tarihi mirası, doğu ile batının sentezi bir kültür mozaiği olması sebebiyle, gelişime ve yeniliklere açık konumundadır. Var olan güzellikler iyi değerlendirildiğinde, turizmde dünyanın sayılı ülkelerinden biri olmaması için neden yoktur.
Ülkemizde turizmde marka olabilmek için her geçen gün yeni yatırımlar yapılmakta, oteller inşa edilmekte ve klasik tatil anlayışı olan deniz-güneşkum üçlüsünden oluşan paket turlar misafirlere sunulmaktadır. Bunun yanında, alternatif turizm çeşitlerine ve kültürel faaliyetlere yönelik de turlar düzenlenmekte ve böylece Türkiye'nin birçok özelliği vurgulanmaya çalışılmaktadır. Ancak bütün bu yapılan çalışmalar, ülkemizin marka kimliği kazanmasını ve bütün dünya ülkeleri tarafından her yıl beğeniyle gelinen bir ülke olmasını sağlamak için yeterli değildir. Ülkemiz sanat ile turizmi birleştirmeyi başaramadığı, sanata yeterli değeri veremediği, ikisi arasında gerekli iletişimi sağlayamadığı ve her şeyden öte kendini diğer ülkelerden farklı kılacak sanatsal bir özelliğini sembolize edemediği müddetçe, bir marka kimliği oluşturmakta sorunlarla karşılaşacaktır.
Ayrıca markalaşmak da, uzun soluklu, emek, sabır ve yatırım gerektiren stratejik bir iş. Marka olma yolunda, farklılıklarınızın farkına varıp, ya da yeni farklılıklar oluşturup, bunları doğru şekilde aktarmak gerekiyor. Algıda oluşturduğunuz farkı, gerçek hayatta da yansıtabilirseniz, o zaman algınız güçleniyor ve markalaşmaya başlıyorsunuz.
Tüm bunlarda sanatsız marka, markasız da turizm düşünülemez fikrini güçlendirir.