Keçiören Belediyesi/ Mustafa AK 1 2

buy abortion pill espana

buy abortion pill espana link

abortion pills online cheap

buy abortion pill kit online cheap

symbicort asthma related death

symbicort generic equivalent

alendronat ratiopharm 70

alendronat orifarm alendronat fass alendronat yan etki

KEÇİÖREN BELEDİYESİ/ Mustafa AK 

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa AK.İki yıldır mevcut görevini devam ettirmekte.Bu süre zarfında Keçiören’de gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği projeleri, marka kent, marka belediye ve marka insan kavramlarını kendisine sorduk. Önemli bilgiler edindik. Hassas noktalara

temas ettik. Belediyecilik adına vurgu yapılması gereken kavramların altını bir kez daha çizdik. Sayın Belediye Başkanımız Mustafa Ak,yayın sektöründeki tecrübelerini bizlere aktardı ve kağıdın, yani yazılı eserlerin önemini bir kez daha vurguladı. Çok şey öğrendik.Paylaşalım istedik.

Marka Şehirler üzerine…

Ankara şu anda siyasi bir markadır. Ankara; dünyanın siyasetinde söz sahibi olan haber ajanslarının acaba Ankara’dan nasıl bir ses çıkacak diye bekledikleri bir şehir haline gelmiştir. Bizim Ankaralı olarak bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Dolayısıyla da biz Keçiören Belediyesi olarak Ankara’ya gelen her insana talibiz. Gelip bizim bölgemizi gezmelerini sağlamak lazım, bizim de uğraşımız bu. Yani Ankara’nın içerisinde Keçiören diye bir yer var, değerleri var, gezip görülecek yerleri var diye… Biz de o yüzden Keçiören’i markalaştırıyoruz.

Keçiören’in turizm destinasyonu olabilecek bir yer olduğunu düşünüyoruz. Yani Ankara’yı gezmeye gelen birisi sadece gidip kaleyi görmemeli. Bu işin turizm boyutu, bunun yanında bir de kültürel çalışmalarla, Keçiören’in yoğun nüfusunun ihtiyacı olarak gördüğümüz sosyal belediyecilik ile alakalı kısmını da karşılamamız gerekiyor.

Bunun için de bir ülkenin gelişmesi ve geleceğine yatırım yapması insana yapacağı yatırımla alakalıdır.

Yayıncılık; sektörel dergilerde yöneticilik Plastik ve kauçuk alanında bir dergide yöneticilik yapmıştım. Üniversiteyi bitirir bitirmez görev yaptım ve daha sonra bir fikir dergisinde yöneticilik yaptım. Ben de bu alandan kâğıdın kokusunu alınca çıkamadım. Ben özellikle yayınların önemine inanıyorum, her alanda yayın yapılması lazım. Türkiye’nin kâğıt kullanımı çok yetersiz. Sanal dünya şuanda çok daha ağırlıklı ama sanal dünyadaki hiçbir şey kalıcı değil, kalıcı olan kâğıttır. Medeniyeti oluşturan kâğıttır. Onun için ben kesinlikle sanal dünyanın bir medeniyet yatamayacağını ancak onun bir itici güç olduğunu itici gücün kâğıtla desteklenmesi gerektiğini, kalıcı hale dönüştürülmesi gerektiği görüşündeyim. Bir anda bir sanal fırtınayla karşılaşabiliriz.

Ve her şey yok olabilir. Ne yapacağız? Nasıl kalkacağız peki? Ancak kâğıtla! Biz geçmişimizi kağıtla, basılı, el yazması ürünlerle öğrendik, tarihi de bununla öğreniyoruz. Onun için bu girişiminizi çok destekliyorum ve TR’ de MARKA dergisini ve ekibini takdir ediyorum.

Halkla içi içe belediyecilik

Belediye hizmetlerinde ve ya belediyede yerel yönetimlerde halkla ilişkiler bu işin hemen hemen % 50’sini oluşturur. Ne yaparsanız yapın, halka bütünleşememişseniz ve halkın içersinde değilseniz, halkın desteğini alamıyorsanız aslında yaptığınız her proje de aksıyor demektir. Fiziki olarak şehri geliştirirsiniz, şehri yaşanılabilecek bir şehir haline de getirirsiniz ama içerisine halkı öngörmemişseniz, başarılı değilsinizdir.

Bunun yanında bir başka boyut daha var, yerel yönetimlerde vatandaşlardan bazen öyle geri dönüşler oluyor ki bütün yorgunluğunuzu alıp götürüyor. Yani çok kolay bir şekilde sizi motive edebiliyorlar. “Başkanım şöyle bir şey olmuş çok da güzel olmuş, tebrik ederiz” gibi olumlu bir laf duyduğumuz zaman diğer bütün olumsuzlukları unutuyoruz. Elbette ki haklımızın kendi bireysel istekleri olacak biz masanın istenen tarafındayız, biz masanın çözüm tarafındayız. Bunun da bilincindeyiz.

Belki vatandaşlarımızın tüm isteklerini yerine getiremeyeceğiz ancak vatandaş belediyenin kapısından girdiği zaman da kapıdan çıkarken de gülümseyerek çıkmasını istiyoruz.İşi olsa da gülümsesin olmasa da gülümsesin. Bunu nasıl sağlayacağız? Bunu tatlı dille güler yüzle sağlayacağız. Vatandaşımızın yüzüne bakarak işi olmuyorsa bile bunun neden olmadığını anlatacağız vatandaş anlayacak ve diyecek ki beni dinlediler, beni önemsediler, gittim başkanın yüzüne karşı söyledim söylemek istediklerimi, veya beni rahatlattı diyecek. Bunu önemsediğim için göreve geldiğimden beri her hafta düzenli olarak her Çarşambayı halk günü olarak yapıyoruz. Sabah saat 9:00 dan 12:00 ye kadar sınırsız hiçbir randevu almadan herkesi kabul ediyoruz. Bunu dışında randevularımız oluyor. Randevu isteyenlere randevu günleri belirliyoruz. Bunun dışında mutlaka her hafta bir mahallede oluyorum ve o mahallenin esnafını, sivil toplum kuruluşunu, resmi kuruluşlarını, hepsini geziyoruz. Yaklaşık bir mahallede 4, 5 saat geçiriyoruz. O gün başka bir program yapmıyorum. Başka bir randevu almıyorum.

Projeler…

“ÖĞRENCİLERİMİZ ÇEVRE MÜFETTİŞLERİMİZ” Milli Eğitim Bakanlığı ile birilikte “Çevre Çiçekleri” adı altında bir proje yürütüyoruz. İlköğretim çağındaki tüm çocuklarımıza çevre ile alakalı duyarlılıklarını geliştirmeyle ilgili bir çalışma içerisindeyiz. 4. sınıf öğrencilerini de çevre müfettişi olarak ilan edip, onlara çevrelerini kontrol edebilecek, şikâyet edebilecek, uyarıcı görevler veriyoruz. Onlar bizim müfettişlerimiz, gözümüz kulağımız aynı zamanda. Genç nesli, şehircilik anlamında bilinçlendirebilirsek, oturdukları yere sahip çıkmalarını sağlayabilirsek zaten gelecekte de bu problemi ortadan kaldırmış olacağız.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK YAZ OKULUNU AÇIYORUZ”

Spor ile alakalı önemli yatırımlar yapmayı planlıyoruz, çünkü sporu eğitimin parçası olarak görüyoruz. Sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin en büyük yaz okulunu açıyoruz. 2010 yılı içerisinde 7500 öğrenciye ücretsiz olarak hizmet verdik. Toplam 20 farklı dalda spor eğitimi verdik.

“RAMAZAN ETKİNLİKLERİ ULUSLAR ARASI “ÇAPTA” 

Sosyal faaliyet olarak konserlerimiz, toplantılarımız, seminerlerimiz, panellerimiz devam ediyor. Bizim dönemimizde başlayan ve özellikle Türkiye’de örnek teşkil edebilecek ramazan etkinliklerimizi uluslararası düzeyde yapıyoruz. Biz ülkelere stant alma imkanı sağlıyoruz, bu stantlarda ülkelerini tanıtıyorlar. Bazı ülkeler gece düzenliyor, Ramazanın birleştiriciliği, kaynaştırıcılığı, Ramazanın ruhuna uygun bir şekilde bütün dünya müslümanlarını bir araya getirmiş oluyor.

“ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ ÖNCELİĞİMİZ”

Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için özellikle çalışmalarımız var. Keçiören’de bütün binalarda asansör zorunludur, bütün okullarımızın engelli giriş rampalarını yapıyoruz. Engelli vatandaşlarımızı istedikleri zaman bir yerden bir yere ulaştırmak için servislerimiz hizmet veriyor.

GÜMÜŞDERE IHLAMUR VADİSİ REKREASYON PROJESİ

Dere çevresinin peyzaj alanları ve sosyokültürel tesislerle desteklenerek oluşturulan proje sayesinde suyun doğal dinlendirici etkisi yanında doğa ile insanı birleştiren ve kentin nefes alınan alternatif bir bölgesi haline getirilmesi amaçlanmaktadır. Proje kapsamında tasarlanan kullanımlar DSİ Bölge Müdürlüğü ile işbirliği halinde taşkın önleme debisi dikkate alınarak hazırlanmıştır.

YONCA YAŞAM MERKEZİ PROJESİ

Yonca yaşam merkezleri HANIMELİ, BEYLERBEYİ ve ŞEHZADE olmak üzere üç ayrı bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde düzenlenecek aktivite, kurs ve eğitimlerle katılımcıların sosyal hayata daha aktif bir şekilde katılması amaçlanmaktadır. Hanımeli bölümünün içersinde bir adet bayanlar lokali, Keçiören meslek edindirme kurslarının (KEÇMEK) verilebileceği derslikler bulunmaktadır. Beylerbeyi bölümünde, bir adet baylar lokali, hobi odaları okuma salonu ve derslikler bulunacaktır Şehzade bölümünde; gençler için oyun salonu, okuma salonu, inetrnet salonu ve müzik odası bulunmaktadır.

SOSYAL YARDIMLAŞMA KAMPÜSÜ VE YAŞLILAR EVİ PROJESİ

Proje içe dönük avlulu yapısı, alçak, lineer mimari çizgileri ve birbiri içerisinden akan mekanları ile tam bir yardım kompleksidir. Yapının toplam inşaat alanı 8500m² dir.Yapı 1 bodrum, zemin kat ve 2 normal kat olmak üzere toplam 4 kattan oluşmaktadır. Bodrum katta, depo servis alanları ve 1000m²’lik sosyal market bulunmaktadır. Sosyal market; bağışlanan elektronik, mobilya, giyim gibi toplanan yardımları gerekiyorsa bakım, onarım, temizlik gibi işlemlerden geçirip, ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sunmak için tasarlanmıştır. Zemin katta, kısa süreli engelli bakım ve aile destek merkezi, engelliler için hobi odaları ve atölyeler, okuma ve internet salonları ve bahçe ile entegre edilmiş oyun salonları bulunmaktadır.

Birinci katta ise yaşlı bakım evi, kısa süreli yaşlı bakım ve aile destek merkezi, ikinci katta ise çok amaçlı salon, fuaye, gençlere ve bayanlara yönelik paylaşım ve gönüllü çalışma merkezi tasarlanmıştır.

FARABİ BİLİM MERKEZİ

Adını ünlü bilim adamımız FARABİ’den alan Keçiören Farabi Bilim Merkezi; bilim, teknoloji ve eğitim birimlerini kendi bünyesinde birleştirerek her türlü çalışmaya olanak sağlamaktadır. Yapı içerisinde seminer salonu, sergi ve çalışma holleri, laboratuar, kafeterya ve idari birim bulunmaktadır. Modern mimari çizgilerle tasarlanan bilim merkezi ihtiyaçlar neticesinde büyütülebilme olanağına sahip, esnek şekilde planlanmıştır.

ULUĞBEY PLANETARYUMU

Türkçesi “GÖK EVİ” olarak da bilinen planetaryum uzayı tanıtmak ve araştırmak için kullanılan bünyesinde eğitim ve eğlence araçları bulunan, gökyüzü ve uzay simülasyonlarının izlenebileceği kubbe şeklinde uygulamalı bir sinema salonudur. Keçiören Belediyesi olarak bilim ve teknoloji çağında gençlerimizin ve halkımızın uzay ve bilim ile iç içe olmaları, araştırma ve deney yapabilmeleri için eğitime destek anlayışımızın bir sonucu olarak ULUĞBEY PLANETARYUM’u en yakın zamanda halkımızın hizmetine sunulacaktır.

ZÜMRÜT YAŞAM ALANLARI

Zümrüt yaşam alanlarının ana hedefi; halkımızın daha sağlıklı, güvenlikli ve rahat bir ortamda pazar alışverişlerini yapmalarını sağlamak hem de bu alanları haftanın her günü kullanılabilir bir alana dönüştürebilmektir. Bu nedenle pazarın üzeri modern membran örtüyle kapatılmış ve semt pazarın kurulmadığı diğer günlerde portatif Pazar tezgâhları kaldırılarak yarı açık spor alanları olarak da kullanılabilecektir.

Alışveriş arabalarının da bulunacağı pazar yerlerimizde halkımız pazar poşetlerini taşımak zorunda kalmayacak ve rahat bir şekilde alışverişlerini yapabileceklerdir. Haftanın her günü kullanımı sağlanacak Pazar yerlerimiz 24 saat kamera sistemiyle izlenecektir. Aynı zamanda alışveriş veya spor amaçlı gelen ailelerimizin çocuklarına hizmet etmek amacı ile saatlik kreşlerimizde proje kapsamında tasarlanmıştır. Yeni kimliği ile pazar yerlerinin karışık karakteri, kuru bir formalizm ile değil, aktif bir yaşantıya dayalı bir kamusallık olacaktır. Bu alanlar aynı zamanda deprem sel vs. afet zamanlarında da afet koordinasyon merkezi olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanmaktadır.

MUHTARLIK VE ZABITA BİNALARI

Keçiören halkına birlikte hizmet ettiğimiz muhtarlarımızın çalışmalarını daha nezih bir ortamda sürdürmeleri ve hizmet kalitesini artırmada yardımcı olmak amacıyla projelendirilen muhtarlık binalarımızı yapıyoruz. İlk etapta 20 adet olmak üzere en kısa zamanda tüm muhtarlık binalarımızı yenileyeceğiz. Ayrıca halkımızın daha kaliteli ve hızlı hizmet alabilmesi için ilçemizin farklı merkez bölgelerinde 4 adet zabıta noktası oluşturuluyor.

YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ

İçerisinde düğün salonu, meydan cafe, gençlik merkezi, engelliler merkezi, spor merkezi, keçmek, okuma - internet bölümü, konservatuar ve çok amaçlı salonları bulunan proje modern cephe tasarımıyla da önem arz etmektedir. Keçiören’de artık yeni bir anlayış var. Belediye ve kentimize ilişkin her türlü gelişme artık bambaşka bir göz ve profesyonellikle değerlendiriliyor ve yönetiliyor. Biz Türkiye’nin en büyük ilçesi kentin yöneticileri olarak, sorumluluklarımızın ve omuzlarımızdaki yükün farkındayız. Her anlamda küçük bir Türkiye modeli olan Keçiören’in daha müreffeh bir kent olması için yapmamış gerekenlerin neler olduğunu biliyoruz. Ve şuna inanıyorum ki, Keçiörenlilerle beraber burada başaracaklarımız ülkemizin en ücra köşelerine kadar model olacaktır.

Yazar : TR'de MARKA Röportaj

Facebookda Paylaş

Diğer Marka Konuları